The Darkside Detective: A Fumble in the Dark

Odanızı adaçayı ile temizleyin ve seyahat boyu ouija tahtanızı hazırlayın, Amerika'nın en çok hayaletli 34. şehri Twin Lakes'e geri dönme zamanı geldi. Dedektif McQueen'e katılarak, zavallı kasabayı saran ürkütücü gizemleri çözmek için hayatını ve pikselli uzuvlarını riske atarak 9 tüyler ürpertici davayı çözmeye çalışın.

Twin Lakes lanetli bir şehirdir. “Şeytanlar şehri parçalıyor” kadar lanetli değil, ama “her zaman anahtarlarını kaybeder” veya “sık sık su birikintilerine basar” kadar da lanetli. Yani, lanetlilik ölçeğinin ortasında bir yerde, demek istediğimiz bu.

Can sıkıcı olacak kadar lanetli. Birinin bununla ilgilenmesi gerekecek kadar lanetli...

İşte burada The Darkside Detective devreye giriyor. Geceleri bir ses duyduğunuzda, omurganızda bir ürperti hissettiğinizde veya şüpheli bir koku aldığınızda, Dedektif Francis McQueen çok uzakta değildir.

Hayır, balık kokmuyor - bu sadece bir deyim, hadi ama...

The Darkside Detective'in olaylarının ardından, McQueen her zamanki yardımcısı (zihinsel olarak olmasa da fiziksel olarak) Memur Dooley'i Darkside'dan kurtarmak zorundadır, böylece ikisi en iyi yaptıkları işe geri dönebilirler: şehrin birçok garip, genellikle paranormal, her zaman paradoksal olaylarını araştırmak.

Onlara bu korkutucu derecede komik point-and-click macerasında eşlik edin. Dokuz ayrı vakayı araştırırken karnavala, yerel huzurevine, amatör güreş turnuvasına ve hatta İrlanda'ya kadar uzanan yolculuklarda Darkside'ı uzak tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Kulağa hoş geliyor mu? İlk oyunu deneyin.