
FPS Nedir: Oyunlardaki Önemi Hakkında Bilmedikleriniz
FPS nedir sorusunun kısa cevabını mutlaka bu zamana kadar defalarca kez duymuşsunuzdur. Bu teknik rehber, size çok daha fazlasını sunacak.
FPS nedir sorusunun kısa cevabını bu zamana kadar muhakkak birçok kez duymuşsunuzdur. Genelde üzerinden çok basitçe geçilen bu konu, aslında oyun deneyiminin neredeyse tamamını inşa ediyor. Özellikle içinde bulunduğumuz "fotogerçekçi 3D oyunlar çağı" göz önüne alındığında, önemi çok daha artmış durumda. Geliştirici şirketler ve ekran kartı üreticileri bunun için şimdilik geçici çözümler üretiyor olsa da FPS, yani "saniye başına kare" oranı veya değeri, hala oyunlardaki en belirleyici unsur. Önemi ise oyunlarda yalnızca gördüğümüz şeyi değil, aynı zamanda işittiğimiz ve kullandığımız her şeyi etkiliyor olması.
FPS nedir?
Basit tabirle FPS, "Frame Per Second" ifadesinin kısaltmadsıdır ve bir ekranın veya oyun motorunun saniyede kaç adet kare işleyip görüntülediğini belirtir. Art arda ne kadar fazla kare işlenirse, görüntü o kadar akıcı olur ve daha hareketli bir sahne algısı oluşur. Ancak alametifarikası bununla sınırlı değildir, FPS değeri video oyunlarının sadece görsel değil, tüm alanlarında belirleyici bir unsurdur.
FPS nasıl hesaplanır veya ölçülür?
FPS, oyunun render döngüsü içerisinde çeşitli hesaplamalar sonucunda hesaplanır. Oyun motoru her karede fizik ve mantık güncellemelerini ölçer; 3D modelleri, ışıklandırma ve shader'ları işleyerek final görüntüsünü oluşturur. Her döngünün başında t0 ve sonunda t1 zamanı ölçülür. Kare süresi ise "t1 - t0" formülüyle hesaplanır. Anlık FPS, kare süresinin 1'e bölünmesiyle ortaya çıkar. Yani "1 / (t1 - t0)" formülü uygulanır. Örneğin, kare süresi 0,016s ise FPS yaklaşık 62 civarında hesaplanır.
Ortalama FPS ise, bir saniye boyunca işlenen kare sayısının toplam kare süresine bölümüyle hesaplanır.
Kare Süresi (Frame Time) nedir?
Frame Time, bir karenin oluşturulma süresini tanımlayan terimdir. Bu değer ne kadar küçük olursa, yani ne kadar kısa olursa görüntü o kadar akıcı işlenir. Örneğin 16,67 ms frame time, 60 FPS'ye tekabül etmektedir. Eğer bu süre 6,94 ms'ye düşerse FPS değeri 144'e yükselecektir. Tek karenin oluşturulma hızı, bir saniyede ne kadar kare oluşturulabileceğini belirler.
Eğer bir oyunun kare süresi düzensizlik gösteriyorsa, bu oyunda stutter (takılma) gibi hatalar yaşanması doğaldır. Bu genellikle CPU/GPU darboğazından kaynaklanır veya bellek içi uyumsuzlukların bir sonucudur. Bazı durumlarda, oyunların optimizasyonları da stabil bir kare süresi vermeyi güçleştirebilir. Buna yakın zamanlı örnekler olarak Oblivion Remastered ve STALKER 2'yi gösterebiliriz. Her iki oyunda da oldukça güçlü bilgisayar sistemlerine sahip olsalar dahi oyuncular, takılmalardan muzdarip olduklarını belirtmişlerdi.
Peki FPS oyunlarda neden bu kadar önemli?
Başta da belirttiğimiz gibi FPS sadece ölçülen veya hesaplayan bir metrik olmaktan ziyade bir belirleyicidir. Günümüzün modern video oyunlarında fizik hesaplamaları gibi oyundaki tüm gelişmiş bileşenler, oyunun delta zamanı üzerinden yapılır. Bu delta zaman hesaplaması ise oyunda oluşturulan karelerden etkilenir. Yani ne kadar az kare oluşturuyorsanız, o kadar hataya denk gelme olasılığınız bulunur. Bugünlerde bu sorunu DLSS/FSR ve yapay zekâ ile kare üretme teknolojileriyle minimuma indirgemiş olsalar da bu geçici çözümler, oyuncular için nihai bir konfor sağlamayı pek başaramıyor. Bu nedenle bilgisayar tarafından üretilen yerel FPS, ilk günkü değerini korumaya devam ediyor.
1. İnsan gözü için görsel akıcılığı anlamak gerekiyor
İnsan gözü saniyede yaklaşık 16ms'den hızlı değişen görselleri akıcı olarak kabul eder. Bu da video oyunları için standart haline gelen 60 FPS'in geçerli bir kural haline gelmesini sağlamıştır. Zira 60 FPS, yaklaşık 16,67 ms'ye tekabül eder. 120 FPS üzerine çıkıldığında ise çok daha pürüzsüz bir görüntü elde edilir. Düşünülenin aksine oyunlarda 30 FPS insan gözü için akıcı bir kare hızı değildir. Zira kareler arasında görüntü çok hızlı değişeceğinden, daha fazla detayı görebilmek için daha fazla kareye ihtiyacınız olduğunu hissedersiniz.
2. Girdi Tepkiselliği (Input Responsiveness)
Düşük FPS, her karedeki güncelleme hızını sınırlar. Bu da fare ve klavye gibi girdi cihazı komutlarının ekranda yanıt bulmasını geciktirir. FPS değeriniz ne kadar yükselirse, input lag (girdi gecikmesi) sorunu o kadar azalır. Özellikle çok düşük (30'un altındaki) FPS değerlerinde girdi gecikmesi oyunu oynanamayacak hale getirebilir.
3. Rekabet avantajı
Özellikle birinci şahıs nişancı oyunları ve MOBA gibi her karede yaşanan olayların anlamının büyük olduğu türlerde, ne kadar fazla kare görürseniz o kadar avantajlı olursunuz. Bu tür çok oyunculu deneyimlerde rekabetin birincil belirleyicisi FPS'tir. Hem daha fazla görmenizi, hem girdi tepkiselliğinin artmasını hem de görsel hatalardan rafine edilmiş bir deneyim elde etmenizi sağlar.
4. Görsel takılmalar ve hatalar
Eğer oynadığınız oyunda kare süresi (frame time) tutarsızsa ve sürekli düşüp yükseliyorsa, mikro takılmalarla karşılaşmanız büyük bir olasılık. Bu durumda ortalama FPS değeriniz çok yüksek görünse dahi oyunu oynarken sanki kasıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Ayrıca, kare süresinin minimum ve maksimumu arasındaki fark arttıkça takılmaların şiddeti de artabilir ve hatta hatalara sebep olarak oyunun çökmesiyle de sonuçlanabilir.
5. Diğer teknolojilerden alınan verim
Yakın zamanda sizlerle VRR teknolojisinden ve "VRR aralığı" kavramından bahsetmiştik. Örneğin, 144Hz yenileme hızına sahip ve 40-144 VRR aralığında çalışan bir monitörünüz olduğunu varsayalım. Bu denklemde, FPS değeriniz 40'ın altına düştüğünde, normalde yaşayacağınızdan çok daha büyük sorunlar yaşayabilirsiniz. LFC (Low-Frame Compensation) gibi teknolojiler bu noktada devreye girse dahi monitörünüzdeki VRR teknolojisinin önüne düşük FPS'iniz geçmiş olur. Bu da hiçbir oyun oturumunda olmasını isteyebileceğimiz bir durum değil. Zira çığ gibi büyüyerek artan giriş gecikmesi, ekran ısınması ve çeşitli diğer sorunlara yol açabilir.
Tabii ki bilgisayarınızda görüntüleyebileceğiniz maksimum FPS'nin de bir limiti olduğunu not düşelim. Örneğin, 144Hz yenileme hızına sahip bir monitörde oyunda 250 FPS üretiyor olsanız dahi bunun yalnızca 144'ünü görüntüleyebileceksiniz. Zira, monitörünüz daha fazla kareyi aynı saniye içinde gösterebilecek kadar hızlı yenileme yapamayacaktır. Monitörünüzün yenileme hızı değeri yükseldikçe, ekranda görüntülenebilen kare sayısı da doğru orantılı şekilde artacaktır.
Sonuç
Uzun lafın kısası FPS, bir oyunun sadece görsel olarak değil, aynı zamanda işitsel ve girdisel olarak da ne kadar akıcı ve tutarlı olacağını belirleyen en önemli faktördür. Düşük olduğunda her şeyin kötüye gittiği bu metriği artırmanın sayısız yolu vardır. Sizler için daha önce bu konuyu genel FPS artırma rehberimizde detaylandırmıştık. Eğer bilgisayarınızdaki hemen hemen tüm oyunlarda kayda değer oyunda performans artışı yaşamak istiyorsanız diğer makalemizdeki detaylardan yararlanabilirsiniz. Şimdiden herkese keyifli oyunlar dileriz!