20. yaşını dolduran Sonic, SEGA maskotu olmaktan çıkalı tam... Yok yok. Böyle klasik bir girişi hak etmiyor Sonic Generations. Daha yeni şeyler söylemek lazım Sonic Generations hakkında. Çünkü kendisinin yapmak istediği tam da bu. Eski ile yeniyi bir potada eritmek ve ortaya güzel bir oyun çıkartmak.
[editor:Formül tutmuş, Sonic geri dönmüş diyebiliriz. Hem de çıktığı tüm platformlarda alnının akıyla Sonic hayranlarına istenileni verilebilmiş. Ekstra olarak, yeni kullanıcıları da kucaklayan bir atmosfer sağlanmış. ]
Bir Geri Dönüş Hikayesi
En son oynadığımız (ciddi manada) Sonic oyunu 2008’deki Sonic Unleashed’e kadar gidiyor. Aradaki zamanda pek çok platformda Sonic gözükse de, gözükmekten öte gidemedi. Gerçi Unleashed’te de aradığımızı bulamamıştık. Sonuçta Sonic özlediğimiz ama umudumuzu da yitirdiğimiz bir maskot olarak kalbimizde yatıyordu. Sonic Team de bu kötü gidişi farketmiş olacak ki, tam da 20. yıldönümüne özel bir geri dönüş planı yapmış. Sonic Generations eski oyuncularla yeni oyuncuları aynı anda kucaklamaya çalışan modern bir Sonic oyunu olarak bizi selamladı. 16-Bit döneminde yatıp kalkıp oynadığımız Sonic The Hedgehog’u düşündükçe Generation biraz “fazla modern” geliyor, yani geliyordu. Alışma evresini atlattı, Sonic Generations’a bir selam da biz çaktık.
Time Eater adındaki kırmızı gözlü, kara-delik kıvamındaki silüet doğum günümüze misafir(!) olur ve zamanda pek çok delik açarak içerisine tüm arkadaşlarımızı çeker. Geriye de bir tek biz kalırız. Yapmamız gereken Mario’nun Kraliçe’yi kurtarmasından farklı değildir. Deliklerden deliğe girer ve arkadaşlarımızı ararız. Zamandaki kırılma 16-Bit dönemindeki Klasik Sonic’i de beraberinde getiriyor. Zaten oyunun en büyük olayı da bu. Aynı anda hem eski Sonic, hem yeni Sonic olabiliyorsunuz. Klasik Sonic ile oynarken o bildiğimiz eski Sonic bölümlerinin modernize edilmiş 2B hallerini oynuyoruz (Green Hill, Chemical Plant vs.). Generations’ın esprisi burada yatıyor. Eski günleri yad etmeye gerek yok; buyurun bunu oynayın diyor!
Boss dövüşleri pek eğlenceli. Hem hızlı hem de dikkatli olmanız lazım
Deja'vu'nun Böylesi
Bölümler bire bir aynı “değil”. Bu detayı atlamayalım, ama büyük oranla sadık kalınmış. Çoğu zaman kamera açıları değişiyor, hafif bir 3B olma eğilimi gösteriyor. Grafik ise eski oyunun HD hali gibi değil elbette. Günümüz standarlarıyla 16-Bit atmosferi yaratılmış ve bunda da çok ama çok başarılı olunmuş. Oyunda toplam dokuz bölüm bulunuyor (ve her birinde de bir boss var) ama aslında 18 bölüm demek bu. Nasıl? derseniz, aynı bölümlerin bir de yeni yani 20. yaşındaki Sonic ile oynuyorsunuz. Bu sefer az önce oynadığınız 2B bölümler tamamen 3B olarak karşımızı çıkıyor. Daha geniş, daha detaylı. Bir gökdelenden aşağı koştuğunuzu hayal edin! Kamera ise sadece yanda değil her yerde. Tamamen sinematik, script tabanlı ilerliyor. Bu bölümlerin yapılmasında ilham alınan oyunlar da Sonic Adventure 1-2, Heroes, Unleashed ve Colors. Açıkçası oyun sadece bu bölümlerden oluşsa da olurmuş. Çünkü gayet. Ne çok kısalar, ne çok uzunlar. Beş dakika sürüyor ama her anı heyecan dolu. Canavar bir tır tarafından kovalandığınız bölümü bitirdiğinizde ağzınızdan çıkacak tek kelime “ohh” olacak. Ki o da kelime değil!
Oyunda en iyi süreleri yaptıkça, ne kadar çok halka ile oyunu bitirdiyseniz gibi bilgiler doğrultusunda verilen puanları kullanışlı eşyalar almak için harcayabiliyorsunuz. Her iki Sonic için satın alabileceğiniz iki düzine eşya var. Ekstra hak, vurulduktan sonra bir adet halka ile başlama, daha hızlı koşma gibi basitten değerli özelliklere uzanan eşyaları sınırsızca kullanamıyorsunuz. 100 birimlik yerinizi sığdığı kadar doldurmanız gerekiyor. Bazı bölümlerde bazı özelliklere ihtiyaç duyulmuyor mesela; bu tip durumlarda bunları üzerinizden çıkarmalı, ihtiyaca yönelik olarak giyinmelisiniz. Bu tip atraksiyonları yapmasanız da oluyor ama o bölümü bitirme performansınız çok iyi olmuyor. Ranking konusunda Online liderlik tablosu kullanan oyunu bu açıdan ciddiye alacaklar, bu modu iyi kullacaktır eminim ki.
Evlerde Mavi Kirpi Besleme Dönemi
Formül tutmuş, Sonic geri dönmüş diyebiliriz. Hem de çıktığı tüm platformlarda alnının akıyla Sonic hayranlarına istenileni verilebilmiş. Ekstra olarak, yeni kullanıcıları da kucaklayan bir atmosfer sağlanmış. 3D TV’si olanlara kesinlikle oyunu böyle oynamayı denesin de diyebiliriz. Özellikle 3B olan bölümlerin tadı bir ayrı oluyor. Onun haricinde platform oyununda yeni bir dönem başlatacak kadar enerji dolu değil Sonic Generations. Ama olsun. Daha 20 yaşında Sonic ve belli ki bizi yalnız bırakacak gibi değil.
