Soteci… Camper… Sniper sınıfı oynamayı sevenlerin maruz kaldığı ithamlar. Haritada bir baştan bir başa koşmayı sevmiyoruz diye aşağılanmak zorunda mıyız? Zaten ölümü kabullenmişiz, en çok üç kişi vurduktan sonra yerimiz tespit edilir ve air-strike’la başlayıp karşı takımın yarısının aynı anda taarruza geçmesiyle sona erer hayatımız. Ama o kısacık ömrümüzde hissettiğimiz heyecan bize yeter. Görülmeden avımızı gözlemek, açıkta dahi olsa yerimizi belli edecek o tek atışı ölümcül kılmak için sabretmek, beklemek… Bu sırada “Acaba başka birisi beni gözlüyor mu? Ne zaman kafama yiyeceğim o kurşunu?” stresi çekmek. Ve en sonunda, tetiğe bastığımda, ölümün nereden geldiğini asla bilemeyen rakibimizin yere yığılmasını ve “Damn noob! Camper cheater sob!...” yazışını sırıtarak seyretmek.....
[editor:Sniper, tam olarak isteneni veren iyi bir yapım. Küçük bir stüdyodan çıkmasına karşın ortaya çok iyi bir iş konmuş.]
Oyunda mesafe ve rüzgârı hesaba katmanız gerekiyor. İlk iki zorluk seviyesinde oyun bunu sizin için otomatik yapıp merminin vuracağı yeri ufacık bir daire ile gösteriyor. Ama esas zorluk seviyesinde, bu hesabı rüzgâr ve mesafeye göre siz yapıyorsunuz. Mermiler tetiğe bastığınız anda değil birkaç saniye sonra hedefe ulaştığından koşan bir hedefin önüne doğru ateş etmeniz gerekiyor. Merminin sert bir zeminden sekmesi, hatta çekirdeğin parçalara ayrılması gibi detaylar düşünülmüş. Ama oynanış çok hızlandığında ve aksiyon olunca, bu tür detaylara zerre dikkat etmiyorsunuz.
Bunun yanında düşük bütçenin getirdiği dezavantajları yapımcı ekip elinden geldiği kadar kapatmaya çalışmış. Vuruş ve tokluk hissinde eksikleri olsa da, grafikleri göze hoş gözüküyor. Çevre grafikleri ve mekânlar da güzel, hatta Call of Duty: World at War'la kıyaslanacak kadar.
Oyunun en güzel yanı, birkaç headshot’ta bir kameranın tüfeğinizden çıkan mermiyi hedefin kafasına kadar takip etmesi. Oyun boyunca bunun verdiği tatmin hiç azalmıyor. Kafasının ucu gözüken birisine ateş ederken, iki düşmanı hizalayıp ateş açtığınızda veya 350 metreden kıpırdayan düşman generaline tetik çektiğinizde kameranın merminizi takibe başlaması yüreğinizin yağını eritiyor, başarı hissi veriyor. Düşmanın biri tam sizi fark edip döndüğü anda, sakinliğinizi koruyup nişan alışınızı tamamlamanız, tetiğe bastığınız anda kameranın birden silahınızdan çıkan kurşunu takip etmeye başlamasıyla o çok istenen headshot’a doğru süren 3-5 saniyelik uçuşun verdiği bir keyif var. Ama keşke bu kamera takip sistemi rastgele çalışsaydı da, bazen merminin hedefi vurup vuramayacağından emin olmadan bu bakış açısına geçilseydi. O zaman heyecandan yerimizde duramazdık gibi geliyor.
Ghost Warrior’ın insanı heyecanlandıran, sonuna kadar oynamadan bırakmanızı engelleyen bir yanı var. Bunun da en büyük sebebi, oyunun çok hızlı akması. Bir bölüm en fazla 15-20 dakika sürüyor. Bacağından vurmazsanız herkes tek mermide ölüyor. Oyunda tam olarak nereye gitmeniz gerektiği daima ekranda gözüküyor. Bu hiç kaybolmamanızı sağlasa da maceranızı çizgisel hale getiriyor.
Tamamen gizli kalmanız ve alarmı çaldırmamanız gereken bazı bölümlerde ciddi ciddi hırs yapıyorsunuz. Ama bu hız sizi sona çok çabuk ulaştırıyor ve oyun 5 saatte kuru bir “THE END” ekranıyla bitiyor. Zaten hikâyeden bahsetmeyişimizden anlamışısınızdır. Oyunda tek yaprak tuvalet kağıdı gibi ipince bir hikâye var, ama ana karakterin ismi dahil hiçbir tarafı umurunuzda olmuyor. Önünüze çıkanı devirecek olmak sizi bağlıyor oyuna.
Çok oyunculu mod
Toplamda altı tane olan haritaların hepsi oldukça çok geniş. Lâkin şöyle bir sorun var ki multi'de tüm sınıflar sniper. Aralarında sadece koşma hızı ve tüfek farkı olan hafif, normal ve ağır sniper olmak üzere üç sınıf var. Haliyle oyun da şöyle oluyor, bir takım spawn noktasının etrafına, diğer takım da kendi spawn noktasının etrafına yatıyor ve birbirlerini görene kadar milim milim sağa veya sola strafe ediyorlar. Bu da oyunun temposunu doğal olarak yavaşlatsa da aynı zamanda bir gergin atmosfer yaratıyor. Her hışırtıya dikkat etmeye başlıyorsunuz.
Sniper, tam olarak isteneni veren iyi bir yapım. Küçük bir stüdyodan çıkmasına karşın ortaya çok iyi bir iş konmuş.